16 Ağustos 2016 Salı

Suicide Squad | Film incelemesi


Man of Steel filmiyle 2013 yılında temeli atılan, Batman v Superman: Dawn of Justice ile iyice derinlik kazanan Dc Extended Universe'ün sıkı takipçisiyim. Dc Comics'in içerisinde yer alan karakterler iyi kullanılırsa inanılmaz bir sinematik evren bizleri bekliyor. Bu yüzden DCEU'den oldukça umutluyum ve bundan sonraki filmerinin de takipçisi olup incelemelerini yapacağım. Aynı yıl içinde iki film birden çıkararak hızlı bir gelişme sürecine girildi. Bu da ister istemez filmlere olumsuz olarak yansır. Ama rakibi Marvel Cinematic Universe'ün mevcut konumundan dolayı böyle bir hamlenin gelmesi de çok mantıklıydı. Şimdi gelelim Suicide Squad'ın hafif spoilerlı incelemesine...

6 Ağustos 2016 Cumartesi

Geleceği parlak yönetmen: Duncan Jones

Belki çoğunuz onu tanımıyorsunuz, bazılarınız onu David Bowie'nin oğlu olarak biliyordur. Benim gibi sinemaseverler, yönettiği filmlerden onun ne kadar kaliteli işler ortaya çıkardığına şahit oluyor. Bu sayede  benim için dikkat çeken bir yönetmen olduğunu söyleyebilirim.

Jones, İlk uzun metrajlı filmi Moon ile 2009 yılında bilim-kurgu dünyasına adımını attı. Öyle bir adım ki, benim nazarımda çoğu yönetmeni tek bir filmle geride bıraktı diyebilirim. Moon filmi ile Duncan beni kendisine hayran bıraktı ve “Adam olacak yönetmen ilk filminden belli olur” dedim.